Bu sorunun doğru cevabı aslında kişinin kendi öz bakımını yapabildiği yaştan itibaren olmalıdır. Çünkü gençlik yıllarımızdan başlayarak cildimiz için kullandığımız tüm ürünler, yıllar içerisinde cildimizin değişimine etki edecektir. Elbette yaşlanmayı engelleyemeyiz ancak cilt yaşı nüfus kağıdımızda ki yaş ile orantılı olmayabilir. Bunu da genetik faktörler, yaşadığımız ortam, beslenme şeklimiz, su tüketimimiz, stres seviyemiz ve cildimize verdiğimiz önem belirler. Ancak ne yaparsak yapalım bir gün cildimizde ince kırışıklıları, cilt tonüsünde gevşekliği, alın ve boyun bölgesinde çizgileri keşfederken bulacağız kendimizi. İşte o gün, artık üzerinde ‘yaşlanma karşıtı bakım’ yazan maske, krem ve serumları cilt bakım ürünlerimizin arasına katma zamanıdır.
Cilt yaşı bahsettiğimiz sebeplerle beden yaşımızla orantılı gitmese de, doğru ürünlerle yapacağımız günlük cilt bakım rutinlerimizle bunu geciktirsek de 25-30 yaş ortalaması aslında koruyucu ve önleyici ürünlere yöneldiğimiz yaşlardır. Genç yaşlarda cilt kalitemizi temizlik ve nemlendirme ile koruyabilirken (farklı sebeplerle oluşan akne, leke gibi sorunları yaşamıyorsak elbette) artık daha çok Collagen, Peptitler, Alfa Hidroksi asitler, Retinol, C vitamini, Koenzyme Q10 gibi içerikleri barındıran ürünleri kullanma ve bu içeriklerin cildimize etkilerini öğrenme zamanı gelmiştir. Ve elbette en önemlisi yaşamımız için hayati önem taşıyan güneşin cildimize olan kanıtlanmış zararlarını bilmek ve genç yaştan itibaren güneş koruyucuyu çantamızdan eksik etmemek. Yaş almayı önleyemeyebiliriz ama yaşlanmayı geciktirebiliriz.
Lynaderm.com | Tüm Hakları Saklıdır.
Bir cevap yazın